Urfa, yüzyıllardır kültürlerin buluşma noktası, mutfakların beşiği olmuş bir şehirdir. Binlerce yıl önce Göbeklitepe’nin taşlarına işlenen hikayeler, bugünün sofralarında hayat bulur. Urfa’nın yemekleri, sadece bir beslenme biçimi değil, geçmişin mirasıyla şekillenen bir deneyimdir.

Yemeklerimiz, sadece Urfa’nın geleneksel tatlarını değil, Göbeklitepe’nin tarihinden, Urfa’nın etnik çeşitliliğinden beslenen bir kültürel yolculuğu da içeriyor. Liora mutfağı, bu şehrin çok farklı kültürlerinden beslenerek, sofistike bir deneyim sunmaya hazırlanıyor.

Urfa’nın yeme içme kültüründe her tabak, bir arkeolojik kazı gibi, derin anlamlarla doludur. Her lokma, geçmişin hikayelerinin bir parçasıdır. Bu topraklarda pişen her yemek, güneşin altında kaybolan zamanın bir yansımasıdır.

Güneşin altında pişen yemeklerde, Şanlıurfa’nın efsanevi hikayelerinin izini bulacak, her bir tabakta geçmişin ve bu toprakların sesi yankılanacaktır.

Kadim toprakların ruhunu taşıyan Teraslarımızda Avlumuzda , “Serçe Zamanı” saatlerinde, Urfa’nın sıcak güneşinin ışıklarıyla boyanan bu kadim şehirde, sofra kültürünün derinliklerine inmeye hazırlanıyor…